Gece-gündüz altına kaçırmalardan tırnak yemeğe, okul fobisinden saç çekiştirmeye dek, çocuklarda karşılaşılan sorunlar…

NTV — Çocuklarda değişik dönemlerde görülen psikolojik sorunlar birçok aileyi ne yapması gerektiği konusunda çaresiz bırakıyor. Tırnak yemek, saç koparmak, yalan söylemek, saldgırganlık, altını ıslatmak gibi problemlerin zamanında tanısının konulması ve tedavisi gerekiyor.

İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatrisi Anabilim Dalı’ndan Klinik Psikolog Doç. Dr. Tülin Yurtbay, çocuklarda görülen uyum sorunları konusunda bilgiler verdi.

Doç. Dr. Tülin Yurtbay, gece-gündüz işemelerinin, çocuklarda en sık görülen uyum problemlerinin başında geldiğini söyledi. Doç. Yurtbay şunları söyledi: “Çocukta kesilmesi gereken yaşta işeme halen sürüyorsa, hiçbir gerekçe olmadan… Biz bunlara krimer işemeler diyoruz. Seconder olanlarda belli bir gerekçe nedeniyle çocuğun tuvalet kontrolünü kazandıktan sonra tekrar işemeye başlaması… Gece ya da gündüz işemeleri organik ve psikolojik nedenlerle oluşuyor. Psikolojik nedenlerine baktığımızda organik nedenler dışında eğer çocukta önce bir organik neden olup olmadığını araştırmak. Eğer organik bir nedeni yoksa, olayın psikolojik olduğunu düşünüp, bu yönde araştırmaya girişmekte yarar var. Kısaca özetlemek gerekirse, psikolojik nedenleri anneden ayrılma, yeni bir kardeş doğumu, katı tuvalet eğitimi, okula ya da yuvaya başlama veya çok sevdiği bir yakınından ayrılma, kazalar, operasyonlar gerekçeler arasındadır.”

DAYAKLA EĞİTİM OLMAZ…
Çocuğun altını kirletmemesi gereken yaş sınırı hakkında bilgi veren Tülin Yurtbay, şunları söyledi: “Çocuk işeme kontrolünü 3 yaş sonundan itibaren kazanmış oluyor. Altını kirletmeye baktığımızda ya da kaka kaçırma dediğimiz şeye, onu da iki yaş sonundan itibaren çocuk bu kontrolü kazanmış oluyor. Fakat 4-5 yaşına kadar zaman zaman çocukların gece ya da gündüz işemelerinin olduğunu görebiliyoruz. Olmaması için ailenin katı bir eğitim vermemesi gerekiyor. Çok erken yaşta tuvalet eğitimine başlamaması gerekiyor. Dayakla ya da bağırarak çocuğu cezalandırmaması gerekiyor.”

OKUL FOBİSİ
Okul korkusunun da çocuklarda görülen önemli problemler arasında yeraldığını belirten Tülin Yurtbay, şunları söyledi: “Okul korkusu genelde okuldan korkma, öğretmenden korkma gibi anlaşılıyor. Çocuk, kendisinin de bilmediği bir şeyden korkuyor adeta. Fakat genelde çocuğun anneden ayrılma sıkıntısı diyoruz biz buna. Ve bunun dışında daha başka şeylere baktığımızda çocuğun ailesiyle olan ilişkilerinde anne ya da babanın başına bir felaket gelebilir diye evden ayrılmamak. Bu yüzden sıkıntı çekmek, okula gitmek istememek. Kendi başına dışarıya çıktığı zaman bir felaket gelebilir diye kormak. Veya, çocuk dışarıya çıktığında panik halinde tekrar dışarıya çıkmak istememek, kendi başına bir felaket gelebileceğinden endişelenmek.”

TIRNAK YEME…
Ailelerin sık sık yakındığı diğer problemlerin de, çocukların, saç çekiştirme, tırnak yeme, yalan söyleme, arkadaşlarının eşyalarını izinsiz alma gibi davranışları olduğunu belirten Tülin Yurtbay, bunlara neden olan faktörler konusunda şöyle konuştu: “Saç yolma, tırnak yeme s aldırganlığa, agresyona giriyor aslında. Saldırganlık insanın doğuştan getirdiği bir davranış şekli. Fakat tabi ki biz insanlar ya da çocuklar diyelim, bunu yapıcı bir şekilde kullanabilirler. Fakat bazen bu saldırganlığın, dışa ya da kendine yöneldiğini görebiliyoruz. Ki, buna da biz ben’e yönelmiş ya da otoagresyon diyoruz, kendine yönelmiş bir saldırganlık. Burada tırnak yeme, daha küçük çocuklarda rastlanabilir fakat bu yetişkinliğe kadar sürdüğünde geriye dönüp baktığımızda, anne-çocuk ilişkisindeki bozukluğu görüyoruz. O zaman anne-çocuk ilişkisi yeterli duygusal iletişim kuramıyorsa çocuk annesiyle o zaman genelde bir güvensizlik duygusu oluşabiliyor.Bunun daha çok sıkıntıya girdiği zaman, diyelim ki sınavlar sırasında benzeri stres yaratan ortamlarda bu tırnak yemeyi sürdürüyor. Onun dışında saç yolma da pek sağlıklı olmayan bir süreç.”

SAÇ ÇEKİŞTİRME
Doç. Yurtbay, saç yolmaya ise özellikle kız çocuklarda rastlandığını söyledi. Yurtbay, şunları söyledi: “Bu çocukların büyük bir kısmının bunları bükerek çekerek koparıp, hatta yuttuğunu görüyoruz. Bu yutma neticesinde, bazı gastro sorunların ortaya çıktığını görebiliyoruz. Tabi bu çocukta uyum sırasında aşılamadığından, uyum bozuklukları diye adlandırdığımız safhada aşılamayıp, daha ileri yaşlara sarktığında, şizofreni başlangıcı olarak düşünebiliyoruz. Daha ağır bir sorun meydana çıktığında, ileri yaşlarda da bu sürüyor.”

BOŞANMANIN ÇOCUĞA ETKİSİ
Boşanmanın çocuklar üzerinde etkileri konusuna da değinen Tülin Yurtbay, şu bilgileri verdi: “Küçük yaşlardaki, 3-4 yaşındaki çocuk bunu algılayamıyor, gerçek olduğunu bilemiyor. Ve bu yaşlarda çocuk kendini suçluyor. Yani bu ayrılmanın ne olduğunu anlayamıyor. Fakat ileri yaşlarda, çocuk 9-12 yaşlarına geldiğinde kesinkes bu ayrılığın ne olduğunu anlayabiliyor. Fakat maalesef bu boşanmanın çocuklarda pek sağlıklı olmayan etkileri olabiliyor. Özellikle kız çocuklar, eş değişiminden, boşanmış anne babanın bir başkasıyla evlenmesinden daha çok etkileniyorlar. Genelde boşanma süreci ya da boşanma gerçekleştiğinde erkek çocuklar da bundan daha çok etkileniyor. Bu çocuklar, okulda başarısız, okuldan firar eden, toplum yaşamlarında içine kapanık ya da tamamen bunun tersi şekilde davranış bozukluğu gösteren çocuklar olarak görüyoruz.”