Bu dünyaya yeni gözlerini açmış bir bebek yarınını göremeden veda edecek. Ve bir çocuk küçücük, savaşın için de oyun oynamaya çalışan. Oyuncaklarıyla oynayamayan; oynayamayan değil aslında hiç oynayacak oyuncakları olmayan bir çocuk.
Mermiden arta kalan parçaları ayırıp lego gibi dizmiş her şey den habersiz. Sanki her şey bir oyunmuş gibi oradan oraya koşturan. Bir bomba sanki havai fişekmiş gibi farklı gelen ve o küçücük kalbinin atışını hızlandıran. Ve bombadan arda kalan ölü bir beden. Annesinin Baş ucunda duran saçlarını okşayan küçük bir çocuk. Uyan hadi anne diyen. Ve uyanmayan annesine ağlamaktan kızarmış gözlerle bakan bir çocuk.
Her şey den habersiz bir çocuk. bu acıları hiç hak etmeyen, doğum ile ölüm arasında yaşama hakkına sahipken bile yaşayamayan bedenler. Körpecik, taptaze.. Hayat hiçte adil değil dedirtiyor insana. Ölümü kabullenmiş bir çocuk . Üstelik öldürülmeyi kabullenmiş bir çocuk “Onların hepsi çocuk .Vurulup yıkıldıklarında, sönmekte olan gözleriyle son kez hayata bakıp başları toprağa düştüğünde, onlar sadece ölü çocuk oluyorlar.Bir düşünün evlatlarımızdan daha değerli ne olabilir dünyada. Bütün insanlığı duyarlı olmaya ve Savaşa Hayır! demeye davet ediyorum.Çocuklarımız geleceğimizdir.”
Savaşsız temiz bir dünya istiyoruz.
Filiz şeker