“Tebrikler,annesiniz!””Kim?Ben mi?”.
İlk haftalar evde çocuğunuza
bakarken,kendinizi bu işe uygun olduğunuza tam olarak inanmayan,daha çok
“anne rolü oynayan bir oyuncu” gibi hissedebilirsiniz.Bu işi
sevdiğinizden pek emin değilsinizdir; ”anne” ve “anne-baba” gibi
adlar ,sizin ve eşinizin üstüne tam oturmamış gibi durur. Biraz panik
içindesinizdir ve bu duygular evde bir kargaşaya bile yol
açabilir.Hastanede bulunduğunuz sırada da her şey karmaşık ve yorucu
görünse de “otomobili asıl sürenlerin” hemşireler ve öbür hastane
personeli olduğunu biliyordunuz.Şimdi eve döndüğünüzde ise
“otomobilin bütün yönetimi” size kalmıştır.
Bebeğinizle hastaneden eve dönünce ,ilk haftalarda kendinizi ağlamaya
hazır,yorgun,ruhsal açıdan çökmüş durumda bulabilirsiniz.Kaygılı ya
da en küçük sorunları bile büyütüp dert ediyor durumda olabilirsiniz.

Yeni annelerin yakla şık yarısı kendilerini böyle bir ruhsal durum içinde bulmakta ve bunun nedeni kimi doktorlara göre hormon
değişiklikleri ,kimilerine göre ise hamilelik ve doğum heyecanının ardından gerilmiş sinirlerin boşanmasının,çökmesinin sonucu da
olabilir.Bu durumda yapılabilecek en iyi şey bu duruma hazırlıklı olmak ve telaşa kapılmamaktır.

Bebeğinize bakabileceğinize güveniniz
arttıkça,kaygılarınız genellikle yok olacaktır.

İşte size birkaç tavsiye :

*Suçluluk duygusundan kurtulun :Bebeğinizin battaniyesi haftada bir
yıkanmazsa korkmayın,bebeğiniz kötü büyümez.
*Yapılacak işlerden babayı dışlamayın:Bırakın,sizin kadar alt
değiştirme,popo temizleme işi yapsın.Gerçekten hem bebeğe bakmakla,hem de ev işleriyle baş edemeyeceğinizi düşünüyorsanız,babasıyla
konuşun: Bu savaşı,hiç yardım almadan kazanmanızı,kimsenin beklemeye hakkı yoktur.

*Her şeyi bir robot gibi kolayca yapıvereceğinizi düşünmeye
kalkmayın:Çoğu zaman ağlamaklı,bitkin,sinirli olacağınız
düşüncesine kendinizi hazırlayın.
*Kendinize,bedeninize özenli davranın:Alışveriş listesini kısa
tutun,ağır şeyler taşımayın.
*Fırsat buldukça ayaklarınızı yukarı uzatarak bir bardak çay-açık
olmalı- ya da süt için;sıcak duş alın.Bu bencillik değil akıllılıktır:Kendinize iyi bakarsanız bebeğinize de daha iyi
bakarsınız.

*Her gün dışarı çıkın:Her ikinize de biraz temiz hava gereklidir.

*Yorgunsanız,konuklarınıza belli etmekten,hatta söylemekten
çekinmeyin;biri telefon edip de,sizi ya da bebeği-ya da her ikinizi-görmeye geleceğini söylediğinde,kendinizi iyi hissetmiyorsanız, başka bir gün gelmesini söyleyin.

*Her zaman kendinizi ve uykunuzu ev işlerinin önüne alın.Biraz kestirmek
istediğiniz zaman,telefonun fişini çekin.
6 haftanın sonunda,başardığınız ağır işlerden ötürü size diploma ya da herhangi bir ödül vermezler.Bebeğinizi geri de vermezsiniz.Bütün
sorunlar da birden yok olup gitmez.Ne var ki siz ,işin içinden çıkmış,bebeğinizi çekip çevirmeyi becermiş olursunuz.”Ödülünüz”, bebeğinizin ,ona gösterdiğiniz özene
tepkileri olacaktır.İlk gülücüğünü yaptığı zaman dünyalar sizin olur ve küçük meleğinizin bütün kokulu alt bezlerini,gaz sancılarından ötürü avaz avaz haykırarak sinirlerinizi
törpüleyişlerini-o an için de olsa-unutursunuz.

Tüm annelere ve anne adaylarına sevgilerimle..