” Derdimi içinde olan bilir, çeken bilir ” henüz içine girmemiş olanlarada tavsiyem bu yazıyı dikkatlice okusunlar
Anlatacaklarım çok kısa bir süre önce 5 yıl boyunca yanımızda abla gibi barındırdığımız bakıcımızın bir gün ben estetik yaptırmaya
karar verdim diyerek bizi bırakıp gitmesiyle başladı.
O zamana kadar açıkçası herşey güllük gülistanlıktı çok sıkıştığımız durumlarda bize destek olan anneannemizde olduğu için
çocuğumuzun bakımı ile ilgili hiçbir sıkıntı çekmemiştik açıkçası.. bakıcı bulmak için krize girdiğimiz güne kadar çevremizdeki herkesde bize bizim kadar rahatmış gibi geliyordu ama neredee meğer ne zor işmiş meğer insanlar ne sıkıntılar çekermiş de haberimiz olmazmış.
Uzun lafın kısası öylece ortada kalınca denize düşen yılana sarılır hesabı ne yapalım ne yapalım derken bir arkadaşım bakıcısının
kayınvalidesinin çalıştığı yerden memnun olmadığını iş aradığını söyleyince büyük ikramiye bize vurmuş kadar sevindik çünkü
bakıcıda aradığınız bir çok önemli özelliğin dışında en önemli özellik olan güvenilirliliğinden emin olacaktık en azından.
Hanımefendi en kısa zamanda yanımızda başladı ( Hanımefendi dememin sebebini birazdan daha iyi anlayacaksınız ) sağolsun
son derece tatlı dilli konuşkan bir hanımdı kızımızı pek bir sevdi öptü okşadı ama gel gelelim herşey bundan ibaret değil ki
eve bir geliyorum bakıyorum annemin canı çıkmış neden mi ? bütüngün ev işi yemek yapmanın yanı sıra kızımızın da tüm
ihtiyaçlarını karşılamaktan tabiki peki bu arada hanımefendi nemi yapıyor yangelip yatıyor ne kadar dizi varsa tamamını yakından takip ediyor
hadi bir iki birşey demedik olur düzelir diye bekledik taaki bir gün annemle ikimiz iş yapmaktan yorgun düşüp koltuğa oturduğumuzda
“ayyy bir çay olsada içsek ” arzumuza karşı gelen cevabı duyuncaya kadar bu isteğimizi söyleyince karşıdan şu cevap geldi “içelim içelim de kim yapacak..?”
yani bundan sonrası için fazla söze gerek yok sanırım … Ayrıca hanımefendi emekli bir beyfendi ile de birlikteymiş evlenecekmiş
( bu arada kendisi 45 yaşında bir babaanne ) bunuda öğrendikten sonra yolladık gitti..Gitmesine gitti ama olan bize oldu haydi bakalım onca emek çöpe …
Sonrasında bizde dedikki yok bu böyle olmayacak en iyisi profesyonel bir destek alalım iyi bir dadı firmasına başvuralım
uzun araştırmalar sonucunda bulduğumuz dadı firmasına gidip derdimizi anlattık içerisi sayısız kadınla doluydu zaten,
sırayla hepsini yanımıza çıkartıp kendilerini anlattırdılar kim derki ben kötüyüm beni almayın diye aman efendim hepsini bir dinleyin hepsinde binbir marefet yok yok
ama eve getirdiğinizde ofisde dinlediğiniz marifetlerin bari birine sahip olsalar idare edeceğim ama ne gezer..
Neyse tabii kavun değil ki koklayıp alalım… bir tanesini beğendik ve denemeye karar verdik.
Aman Allahım İnanılır gibi değil buda bir önceki hanımefendinin tam tersi iş kolik tamam iyi hoş ama buda fazla iş kolik. İlk gün ameliyat eldiveni istedi ne yapacaksın diye sorduk hayretle, efendim narin elleri bozulmasın diyeymiş eldivensiz iş yapmazmış e peki dedik aldık eldivenleri….
Ablamız sabahın yedisinde eldivenleri taktığı gibi işe koyuluyor evde ne var ne yok yıkadığı yetmiyormuş gibi ara ara bizide elden geçiriyor yok elini yıka aman nereye bastın ver terliğini sileceğim tüm gün ev işi gece yarılarına kadar iş iş iyi tamam güzel hiç olmamasından iyidir deyip sabır ediyoruz
bir yandan kızımızada bir sahiplenmek ki görülmeye değer o güne kadar bizim veremediğimiz terbiye ve ahlak kurallarını vermeye kalkışmalar işte nedir bunlar aman ellerin yağlı elleme aman onu elinle
tutma sana yakışmaz vs vs tamam hepsi çok güzel bütün düzen istediği gibi kuruldu hiç sesimizi çıkarmkıyoruz aman tekrar başa dönmeyelim yeterki diye
uzun uzun alışveriş listeleri liste ekmek yoğurt diye başlayıp fırın ve çay kahve makinasıyla bitiyor neymiş lazımmış fırın eskiymiş kahve makinasıda olmazsa olmuyormuş…
herşeye rağmen yine tamam deyip gülüp geçiyoruz takii sinir krizine kadar bir gün aniden doğduğu gün itibari ile başından geçenleri anlatıyor ufak ufak krizler geçiriyor hadi bakalım
çık işin içinden bir iki bunada aldırış etmiyoruz ama hergün aynı döngüyü düşününce yine kriz yaşandığı bir gün evde feryatlar büyüyünce bu ablamızlada yollarımızı ayırmaya karar veriyoruz.
Yine sonuç elde var sıfır dön bakalım başa …Arada kaybolan zamanamı yanacaksınız, emeğemi ? akıttığınız parayamı ? yoksa zar zor izin alıp oturtmaya çalıştığınız düzenin
yeniden bozulmuş olmasına ve tekrar sil baştan aynı döngünün başlamasınamı yanacaksınız?
Peki boşa zaman, para ve emek harcamadan nasıl kesin çözüme ulaşacağız derken biz şanslı insanmışız ki vural bey karşımıza çıktı ( e – dadi ) konu hakkında engin bilgisi ve tecrübesi olan biri,
İnsan ilişkileri kuvvetli aileler arasında eşleştirmeyi yapabilecek bakış açısına sahip bir insan sayesinde şimdi rahatız ama bakalım nereye kadar ya bu ablamızda
estetik yaptırmak isterse 🙂
sevgiler..