Geçenlerde alt kat komşum,Necla ablam, kek getirdi.Kızım büyük bir iştahla yedi.Çok şaşırdım;çünkü kızım hiç kek yemezdi.Tadına baktım,güzeldi.İçine hiçbir özel malzeme katılmamıştı.Necla ablaya nasıl yaptığını sordum: ‘Bildiğin Kek’ dedi.
Sahi , ‘bildiğimiz kek’ nasıl olurdu ki?: yumurta,şeker,un,yağ,yoğurt mu yani?Evet sadece bunlar.Bizler,şimdiki anneler, bu tarifi allayıp pullayıp,içine çikolatalar,üzümler,cevizler, havuçlar ve hatta ıspanak bile katarak çocuklarımıza sunuyoruz.Değişik olursa belki yerler,yemedikleri meyveleri ,hatta sebzeleri!belki kekle yerler,hiç olmazsa kekle yesinler düşüncesiyle.
Nedir bu yedirme sendromu? Sürekli yesinler,her şeyden yesinler istiyoruz. Yemediklerini de keke böreğe katarak yediriyoruz.Yerlerse o gün çok rahat uyuyoruz.Yemezlerse huzursuz oluyoruz ve aklımızda sürekli hangi oyunla yedirebilirim düşüncesiyle gergin oluyoruz. Hem onları hem kendimizi sıkıyoruz.
Belki de acıkmalarına fırsat vermiyoruz. Kızım geçenlerde karnının acıktığını söyledi.5 yaşında ve ilk kez böyle bir şey duydum ondan.Sonra düşündüm:o gün , kardeşleri o kadar vaktimi aldı ki,onun beslenmesiyle ilgilenememiştim ve açlığı hissetmişti. Tıpkı bunun gibi , çocuklarımızın birçok durumu kendilerinin hissetmesine,yaşamasına izin vermiyoruz bence.
Aşırı korumacı anne oluyoruz.Mükemmeliz? ve bilinçliyiz? ya,
Biraz rahat olalım arkadaşlar;önce kendimiz sonra çocuklarımız için.İstediğimiz yemekleri yemiyorsa baskıcı olmayalım, cazip hale getirelim. Bu bana okuduğum bir kitapta bahsedilen Premack’ın ‘anneanne kuralı’ diye adlandırılan davranış bilim kuralını hatırlatıyor.
O kitapta şu örnek verilmişti : anne çocuğuna ‘ayranını iç !’diyor, çocuk ‘içmicem işte’ diyor.Bunun üzerine anne , ‘ben sana aç karnına gazoz içme demedim mi?’diyor.Çocuk ise ‘içcem işte’ diyor.
Prof.Dr. Sabiha Paktuna Keskin’in bu kitabında annenin bu durumda ‘anneanne kuralı’na göre olaya yaklaşması ve ‘ayranını içene gazoz da var ‘ demesi durumunda ayran tüketiminin artacağı,gazoz tüketiminin azalacağı belirtiliyor.
Bırakalım acıksınlar, sokakta oynarken düşsünler, hatta düştüklerinde kendileri kalksınlar,arkadaş kavgalarıyla kendileri başa çıksınlar, üşüsünler, terlesinler,kirletsinler ve sonra temizlesinler , kıskansınlar , korksunlar , şımarsınlar,yani tüm insani duygu,istek ve davranışları önce kendileri hissetsinler,yaşasınlar.
Ve tabi ki mutlu anne-baba olmak, dolayısıyla mutlu çocuklar yetiştirmek için daha çok kitap okuyalım.Okuduklarımızı da uygulayalım lütfen.(Önce Ben.. )
Sevgi ve saygılarımla,